17 Mayıs 2012 Perşembe

Suç - Verbrechen / Ferdinand Von Schirach



Selam sevgili börtü böceklerim. Börtü de nasıl bi şeydir arkadaş, börtü! Can Bartu’yla bi ilgisi olabilir, araştırırım bi ara. Şimdi o değerli vakitlerinizi almayayım da bu haftaki kitabımızın tırtıklamasını yapayım.

Bir ceza avukatı olan Ferdinand Von Schirach ‘ın kaleme aldığı Suç adlı kitabımız tümüyle gerçek olayların anlatıldığı bir anı kitabı.
Çok akıcı ve yalın bir dilin kullanıldığı hikâyeleri mideniz kaldıramayabilir. 

Tanata’nın Çay Kasesi


Bu bölümde anlatılan olay tipik karanlık dünyaların anlatıldığı bir olay. Üç gencin amatörce yaptıkları soygun sonrasında sıra sıra işlenenen cinayetlerden korkup suçlarını itiraf etmesinin yanı sıra trajikomik olan ise üzerine bir de para vermeleri oluyor. Zira soydukları ev Japon mafyasına ait.

Şans


Bu bölüm insanın ağzında buruk bi tat bırakıyor. İrina ve Kalle’nin aşk hikâyesi çoğundan farklı, acının, çaresizliğin, korkunun ve daha birçok duygunun insanı derinden yaraladığı bir bölüm.

Çello


Hayatlarımızın aslında sona nasıl da yakın olduğu, herkesin ama herkesin sadece bir anlık hayat yaşadıklarının bir göstergesi bu bölümde anlatılanlar. Ve öyle bir olay yaşanır ki, etkilerini sadece siz değil, birer birer herkes hissetmiş olur. Hayat bazen devam etmez gidenlerin ardından…

Diken


Bu bölüm insanın bir anda kafayı yemediğinin bir göstergesi olmuş. Zira ben bile okurken kendimi kaybeder gibi oldum. 23 sene boyunca müzede çalışan Feldmayer’in günden güne geçirdiği ağır depresyona tanıklık edeceğiniz bölümde, aynı zamanda Alman adaletinin de her zaman mülkün temelini oluşturacak derecede adil olamayacağını göreceksiniz.

60 Dakika


Yıllar önce ‘aşk ne ister?’ diye soran hocama ‘fedakârlık ister’ yanıtını verdiğimde aferin doğru cevap demişti. Bu hikâyede anlatılan olayı kendi ilişkimde düşünmüş biri olarak bi an paranoyamdan korkmuş oldum. Son derece dikkat çekici bir olayın anlatıldığı bölümün sonunda çözülemeyen cinayet, okuyucunun tahminine ve yorumuna bırakılmış gibi.

 Aşk


İnsanın kanını donduran bir aşk hikâyesi. Hiç sevgilinizi yemeği düşündünüz mü? O düşündü…


Etyopyalı


Bu bölümde anlatılanlar hayatın tam içerisinden. Duygu yüklü bir yaşam mücadelesi. İnsanın içini burkan, gözlerini dolduran çaresizlik ve acı. Sonra bir diriliş, ardından yine çöküş. Ayakta kalmak çok güç. Tüm bu iniş çıkışların içerisinde mutluluk arayan bir insan.
O’nun öyle dramatik bir hikâyesi var ki, çok yabancısı olmadığımız, her birimizden bir parça taşıdığı bir hikâye.
Ortaçağ adalet sistemiyle günümüz adalet sistemi arasında bir seçim yapın bakalım. Hangisine göre cezalandırırdınız Etyopyalı kızıl saçlı adamı?

Kirpi


Kardeşleri tarafından ‘aptal’ olmakla suçlanan Karim’in ilginç ve zekâ dolu hikâyesi. Okurken gülümseyecek ve ‘aptallıkla’ suçladığınız kardeşiniz varsa daha temkinli olacaksınız…

Meşru Müdafaa


Baştan sona anlaşılması güç bir olay. Alman adaleti bile çözememişken bizim çözmemiz abesle iştigal olur. Fakat bize yabancı olaylardan değil, az çok biliriz karanlık ve derin güçleri…

Yeşil


Bu bölümde anlatılan olay insanda gerçek dışı hissiyatı uyandırıyor. Gerilim filmlerinin en sevdiği sembol ve rakamlarla ilgili bir çocuğun hikâyesiyle karşılaşacaksınız…

Fähner


Söz vermenin ağır yükümlülüğü altında bir ömür boyunca ezilen Fähner’in hikâyesi ceza makamını bile zorlamaktadır. İlginç bir aşk cinayeti...




Evet güzeller kitapta anlatılan olayların tümü gerçekleşmiş olaylar. Ne var ki, kitabı eleştirenlerden biri ‘olayların fazla abartıldığını ve dramatize edildiğini’ söylemiş. Nasıl yazsaydı kitabı acaba yazarımız bilemedim, bir avukat gibi anlatsaydı dimi? ‘Bilmem kaç sayılı dosyanın hukuka aykırı olmadığına… ‘ dimi böyle anlatsa heh işte bu tamamen bir anı kitabı dicektin dimi a geri zekâlı çokbilmiş kardeşim benim!

Anlatılan olaylar her ülkede benzerlikler göstererek yaşanmaya devam ediyor arkadaşlar. Her şey normal seyrinde giderken bir anda anormale dönebiliyor ve bunların sonucu olarak suçlanan insanların aslında haklılık payları bulunduğuna ve kanunların bu payı göz ardı etmeksizin ceza vermemesi gerektiğine dikkat çekilmek isteniyor.

Bu kitabı da okumanızı tavsiye ediyorum. Kısa sürede okuyup bitirebileceğiniz ve ilginç olaylarla karşılaşacağınız ve alabileceğiniz derslerin bulunduğu bir kitap. Üstelik Suç-2 olarak ikinci serisi de yayınlanmaya başlamıştır. Ben birincisini okumayanlar için tanıtmış oldum, devamını da siz getirin artık.

Hepinizi öpüyorum Cumartesi günü görüşmek üzere hoşça kalın canlarım…

Hiç yorum yok: