19 Mayıs 2012 Cumartesi

Onur Yılmaz


Bugün 19 Mayıs, bugün gençliğe armağan edilen bir bayram. Ve bugün aldığı haberle yıkılan ben. Vefa Spor'dan takım arkadaşım, futbolcu kardeşim, Onur Yılmaz'ın ölüm haberiydi beni yıkan. Gencecik, pırıl pırıl biriydi Onur. Üstelik oldukça yetenekliydi. Ve bir tartışma sırasında bıçaklanarak hayatını kaybetti.
Şimdi soruyorum sana Mustafa Kemal Atatürk, sen mi hatalısın 'ümidim gençliktedir' dediğin için yoksa bizler mi hatalıyız seni dinlemediğimiz için.
Kur-an mı hatalı 'Kim bir mümini bile bile öldürürse onun cezası içinde ebedi olarak kalmak üzere Cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, lanet yağdırmış ve kendisi için büyük azap hazırlamıştır.' (Nisa Suresi 93.ayet) böyle buyurduğu için, yoksa bizler mi hatalıyız ona uymadığımız için. Elbette bizler hatalıyız, bu acılar her gün her ailede yaşanmaya devam ederken, bizler sadece yakınlarımıza gelmesini bekliyoruz. Hiç bir adım atmıyoruz düzelmesi için, sadece söylenip duruyoruz. Bize dokunmadı ne de olsa, aman boşver ses etme başın belaya girmesin diyoruz müdahale etmek isteyenlere. Sokaklarda ellerinde bıçaklar, kemerlerinde silah var! Devlet sorunu çözmüyor, çözemiyor. Vatandaş korkak, çaresiz, güçsüz bekliyor sadece başına gelecekleri. Görmezlikten geliyorlar etrafta olup bitenleri. Gencecik kardeşlerim öldürülüyorlar bir hiç uğruna. Benim vicdanım rahat değil, ızdırap çekiyorum bu dünyada, uyuyamıyorum, düzeltmek istediğim şeylerin hiç birini düzeltemiyorum. Yalnızım, kime dert anlatsam, kimden destek istesem 'sen mi değiştireceksin, böyle gelmiş böyle gider' diyorlar. Böyle gelen şey senin de başına geldiğinde ne yapacaksın a akılsız adam? Ama yok sen bunu düşünemezsin, sana dokunmayan yılanlar yaşasınlar diledikleri gibi.

Onur'umuzu kaybettik dostlarım, onurumuzu kaybettik. Kusura bakmasın kimse, ben böyle gençliğin bayramını kutlamam. Böyle müslümanın da canı cehenneme. Yapılanlara karşı susanlar da suçu işleyenler kadar suçlu bana göre. Bu yazıyı okuyanlar biraz olsun cesaretlenir de o zalimlere karşı gelir mi? Gelmez elbette, bu gece cumartesi gecesi, daha Taksim'e çıkıcaz 'karı düşürcez' sonra onları marifet gibi anlatıcaz, kusana dek içicez, ertesi gün dünyanın en kudretli adamı gibi hissedicez, acizliğimizin yerine. Hayatları küçücük bir delik etrafında dönen 'gençliğe' yazıklar olsun. Yazıklar olsun ki toplumdan, hayatın gerçeklerinden bu kadar uzaktalar, bu kadar uzaklaştırıldılar.

Sana gelince Onur kardeşim, sen adam gibi adamdın, bu dünyaya fazlaydın, ölümünle aslında biz gençlere bir tokat attın. Mekanın cennet olmalı, günahların varsa affolmalı. Rabbim sana merhamet etmeli, bizi de uyandırmalı. Uyandırmalı ki, bugün bize dokunmayan yılanların başlarını ezelim de temiz, tertemiz bir gelecek bırakalım ülkemize. Eğer bunu başaracaksak hepimizin başı sağolsun, yok yine aynı şekilde devam edecekse, unutacaksak kaybettiklerimizi, sağ olmayın kardeşlerim.

Tıpkı resimdeki gibi beklenen golü atıp yanına geleceğim kardeşim, birlikte kutlayacağız başarımızı...

Hepinize Onur'lu bir hayat dilerim.



Hiç yorum yok: