2. BÖLÜM
Yeni haftayla birlikte yenilenmiş ve intikam hırsıyla dolmuştum. Fakat nasıl intikam
alabileceğimi
bilmiyordum. Komutanın odasına girdim ve
durumu anlattım. Sakin olmam
ve beklemem gerektiğini söyledi. Beklemeye başladım. Her gün bir
tane zarf mutlaka geliyordu. Artık her anını izlediğim Yulya’nın fotoğrafları, ses kayıtları, evindeki
video kayıtları, yattığı adamlar, her şey ama her şeyi izler hale
geliyordum. Beni en çok şaşırtan ise en yakın kız arkadaşlarıyla yaşadığı lezbiyen ilişkilerdi.
Bunlardan biri Novgorod şehrinde yaşayan Valerya
bir diğeri de
üniversiteden yakın arkadaşı olan ve kendisiyle aynı şehirde
Moskova’da yaşayan Tanya’ydı. Valerya’dan
nefret ediyordum. Onu ilk gördüğüm günden beri ısınamamıştım. Sergey’in
yakın arkadaşı olduğunu biliyordum.
Dolayısıyla zaman zaman
kız arkadaşımla buluşuyor olmaları beni huzursuz
ediyordu. Nitekim izlediğim videolardan sonra nefretim iki katına çıkmıştı. Tanya’nın kız arkadaşıma olan yakınlığı farklı türdendi. İlk zamanlar
onun lezbiyen olabileceğini düşünmedim dersem
yalan söylemiş olurum. Dolayısıyla izlediğim
görüntülerden sonra onun da lezbiyen olduğu tescillenmiş oluyordu. Fakat
anlayamadığım tek şey, nasıl oluyordu da kız arkadaşımın geçmiş bilgileri ve
görüntüleri veya kayıtları bana ulaşıyordu. Ben
söylemeden önce takip mi ediliyordu ki diye sormak üzere komutanın yanına girdim.
Fakat soru soracağımı önceden bilir
gibi eliyle sus işareti yaptı ve yine sinyal
bozucu aletleri belli noktalara yerleştirdi. ‘’ Şimdi konuşabilirsin’
dedi.
- Komutanım nasıl oluyor da bu
eski görüntüler elinize ulaşıyor?
- Bak evlat,
bilmediğin çok şey var. Fakat
endişelenme adım adım öğreneceksin. Şu an için tek
söyleyeceğim şey durumun sandığın kadar basit
olmadığı. Ayrıca bilgileri de
Rus istihbaratındaki dostlarımızdan alıyoruz.
Beklemeye ve öğrenmeye devam
et.
- Emredersiniz
komutanım! Diyerek
odadan ayrıldım. Rus
istihbaratı kendi vatandaşlarıyla ilgili
böylesine bir bilgi trafiğini neden sağlasın diye düşünüyordum.
Fakat acele etmeyip beklemeye karar verdim. Zaten başka seçeneğim de yoktu. Bu
arada da kız arkadaşımın şüphelenmemesini
sağlamak adına onu arıyor, tatlı mesajlar
gönderiyordum. Bazı hafta sonları internet üzerinden görüşüyorduk. Her şey yolunda gidiyordu. Askerlik sonrası onu ziyarete
gideceğimi söyledim. Şaşırdı fakat pek
mutlu görünmüyordu. Sanırım o sırada Sergey’i
nasıl atlatacağını düşünüyordu.
Askerliğimin bitmesine
bir ay kalmıştı. Geleceğime ve geleceğimize dair en
ufak bir fikrim yoktu. Gelen kargolar ve aldığım bilgilerden
sonra nasıl bir yol
izleyeceğimi düşünüyorken bir
zarf daha aldım. Yulya’nın öğretmenlik yaptığı okulun
müdürünün içerisinde bulunduğu uyuşturucu trafiği hakkında bilgiler
içeren zarfı okurken dehşete düştüm. Okul
müdürü Nikolay, zehirlediği birkaç ‘serseri’ öğrencisini dışardan gelen esrarın içeriye girişinde ve satışında kullanıyordu. Çok sıkı denetlenen eğlence mekânlarındansa okulda
satış yapmak zekiceydi. Nikolay’ın serserileri günden güne arkadaşları arasında bu ağı genişletiyordu.
Takibe yakalanan Yulya’nın Valerya’yla yaptığı telefon görüşmesi aynen şöyleydi:
Yulya: Selam canım nasılsın?
Valerya: Harika bebeğim sen!? Çok
özledim seni! Sevişmek için can atıyorum!
Yulya: Ahaha hiç havamda değilim Val!
Valerya: Neden ne oldu!?
Yulya: Bugün iki öğrencimi
birbirlerine küçük bir poşet verirken gördüm. Sanırım kokaindi.
Yakalandıklarını fark ettiler
fakat hiçbir şey olmamış gibi davrandılar. Ne yapacağımı bilemiyorum!
Daha çok küçük bu çocuklar! Ailelerine mi söylemeliyim yoksa polise mi yoksa
müdüre mi bilmiyorum!
Valerya: Aptallaşma! Sakın kimseye bir şey söyleme. Bak
canım anlıyorum seni
fakat bu çocuklar çok tehlikeli olabilirler. Böyle bir şikâyet
durumunda hiçbir ceza almayacaklarını çok iyi
biliyorlar. Çünkü onlar daha çocuk! Ve sen yalnız yaşayan genç bir
kadınsın! Anlıyor musun ne
demek istediğimi?
Yulya: Evet,evet anlıyorum fakat ne
yapmalıyız? Kafamızı kuma mı gömelim herkes
gibi?
Valerya: Canım dinle, hafta
sonu buraya gel konuşuruz detaylı bir şekilde hem fena
halde azdım, seni düzmek
istiyorum!
Yulya: Orospusun sen! Yine beni baştan çıkarmayı başardın! Ah ama bir dakika
Cumartesi günü Ali’yle konuşacaktık internette.
Buraya geliyor bir ay sonra! Çılgın Türk!
Valerya: Salak Türk demek istedin
herhalde!? Arkasından ne işler çevirdiğini bilse bu çılgın Türk’ün sana
neler yapabileceğini unutmuyorsundur umarım.
Yulya: Merak etme tatlım, her şey kontrolüm
altında. Bana o
kadar âşık ki, gözü hiçbir şey görmüyor. Eh bana da bunu kullanmak kalıyor.
Valerya: Neyse ben anlamam bul bir yolunu
ve buraya gel! Novgorod yanıyor bebeğim!
Yulya: Tamam tamam haber vereceğim sana. Görüşürüz.
Valerya: Görüşürüz.
Bu okuduklarımdan sonra
komutanın yanına gidip artık daha fazla
bilgi almak istemediğimi söylemek üzereydim ki masanın üzerine bıraktığım zarfın içerisinde
bir kâğıt parçası daha olduğunu gördüm.
Valerya, İsrail
istihbaratına çalışıyor. Yulya
üzerinden okul müdürü Nikolay’ı takip ediyor ve uyuşturucu trafiğini izliyordu. Sergey, Valerya’nın Moskova’daki ayağıydı. Ve aralarında geçen bir
telefon görüşmesi aynen şöyleydi:
Sergey: Bizim kızın aptal aşığı can sıkıcı bir noktaya
geldi. Adam evlenmekten falan bahsediyor. Ne yapalım dersin?
Valerya: Bence herhangi bir şey yapmaya
gerek yok. Sonuç olarak bu kızın iki tane
sevgilisi var. Biri senin gibi bir öküz, diğeri de romantik
bir âşık.
Sergey: Öküz mü!? Ben gayet iyi bir
sevgiliyim.
Valerya: Dinle, sen onun sevgilisi falan
değilsin. Bu
sadece bir görev. Bu kız sende olmayan özellikleri o Türk’te bulurken, onda olmayanları da sende
buluyor. Haliyle ikinizi hatta ve hatta beni ve Tanya’yı idare ediyor.
Bir bakıma o da bizi
kullanıyor. Biz
istediklerimizi aldığımız sürece bir şey yapmamıza gerek yok.
Alamayacağımızı düşünüyorsan,
Türk’ü ve Tanya’yı aradan çıkarabilirsin.
Fakat bana kalırsa bunu
yaparsan onun düşeceği boşluğu tahmin
ediyorsundur. Uzunca bir süre bilgi akışımız yavaşlar ve o orospuçocuğu Nikolay’ı elimizden kaçırırız! Anlıyor musun!?
Sergey: Anlıyorum bağırmana gerek
yok.
Valerya: Güzel, öyleyse zekânı bu kızdan daha fazla
nasıl
yararlanabilirsin ona kullan.
Sergey: Peki madam! Görüşürüz.
Valerya: Görüşürüz.
DEVAM EDECEK...