Lisans mezunu asker adaylarımızın geçmek zorunda olduğu bir diğer adım da Statü Belirleme Sınavı’dır. Sınav öncesinde de tıpkı askerlik öncesinde olduğu gibi can sıkıcı açıklamalar duyacaksınız etrafınızdan. ‘Yaşanmış tecrübeler’ adı altında sunulacak. Bunlardan bazıları;
‘Oğlum ben böyle lanet bi yer görmedim. Sıraya diziyolar,
soyunun diyolar ohoo daha neler yapıyolar neler…’
‘Kardeşim içeri giriyosun, oturmak istersen falan ‘kalk lan
askeriye burası kafeterya değil’ diyolar…’
‘Bi tane uzun dönem asker geliyor, çök diyo çöküyosun, kalk
diyo kalkıyosun. Mal gibi ne derlerse yapıyosun, öyle bi yer işte…’
Gibi onlarca sıkıntılı şey söyleyecekler. Ben de haliyle
gerçekleri yazacağım. Sınav öncesi evrak işlemlerimizi halletmiştik. Gelelim
sınav günü meselesine. 01-02-03 Ağustos’tan birinde gidebilirsin. Bana şubedeki
memur üçünde git dedi, sanki özel bir anlamı varmış gibi. Birkaç kişiden de
duyduğuma göre üçünde gidenlerin çoğu kısa dönem oluyormuş. Niye? Çünkü ilk iki
gün ihtiyaca uygun bütün uzun dönemlerin yeri belli oluyormuş haliyle sen
gittiğinde uzun dönem istesen de kısa dönem gidiyormuşsun. Güldüm tabi götümle.
Askerlik kadar, bilinmediği halde herkesin bildiği başka bir yer daha
bulamazsın.
‘Bir de öyle yoğun olacak ki, geceden sıra alıp bekleyenler
var ben bilmem kaç bininciydim’ gibi sözler edecekler. Valla o geceden giden
adamların zorunu bilmiyorum ama ben sabah gittiğimde 100 kişilik bir grup
oluşturduk. Bu zorunlu bi durum, 100 kişi tamamlanana kadar işlemlerini
başlatmıyorlar. Yaklaşık yarım saat içinde grubu tamamladık. Öğretmen olanlar
ayrılacak. Onları bilmediğimiz bir yere götürüyorlar.
03 Ağustos’ta sırada beklerken bana anlatılan o zorlu
sürecin aksine rütbelilerin yaklaşımı, konuşma tarzları korkulacak, çekinilecek
bir durum olmadığına dair beni biraz
umutlandırdı. Sonrasında Nizamiye çıkış kapısına doğru yaklaşan bir grup
askerin arasından bi tane ‘tinerci’ olarak adlandırabileceğimiz eleman başladı
yüksek sesle konuşmaya. ‘Ben şuraya gideyimda bıraz pohşet alayım. Pohşetim
khalmamueş.’ Ne oluyo lan şaka mı bu diye düşünürken asker kardeşimiz
konuşmasına devam etti. ‘Biz burdaa bedeel ödüyoz bedeel’ Bütün kısa dönemler
olarak ‘hassiktir lan’ diye iç geçirdik. Bana ne kardeşim okusaydın alla alla
diye cevap veren de oldu ama duyamadık. Şimdi eminim evine gittiğinde bu
anlattığım olayı kendi kahramanlık hikâyesi olarak duyuracaktır. İşte bu yüzden
inanmıyorlar anlatılan askerlik anılarına. Ama güvenin bana, ne yaşandıysa o. (Poşet:
Kısa dönem askerler için uzun dönem askerlerin kullandığı takma ad)
Sıralar oluşturulduktan sonra 150 metre kadar bir yol
yürünüp kantine gelinir. Kantin alanında bulunan masalara oturulur ve oradaki
‘izin kağıdı’ olarak adlandırılan biri sizde kalacak olan 3 adet kağıt;
isim,soy-isim,t.c. no., baba adı ve askerlik şubesi doldurulur, imzalanır ve
masada hazır bulunan zarfın içine konmak üzere hazır bekletilir. Sonra
evraklarınızı kontrol edip onaylayan memurlardan geçersiniz ve sırayla ‘aday
numaranızı’ alırsınız. Aday numarasını aldıktan sonra gittiğiniz bir başka
kantinde bir rütbeli size sorular sorar. Bunlardan bazıları, aranızda öğretmen
var mı? Spor akademisi mezunu, enstrüman çalan, doğu ve g.doğu illerinde
kardeşi şu anda asker olan, ailesinde şehit veya gazi bulunan gibi sorular
sorularak aday numaralarınızı bütün evrakların sağ üst köşelerine yazmanız
istenir. Sonrasında sekiz kişiden oluşturulmuş bir grup evraklarınızı gözden
geçirir, onaylar, damgalar, imzalar, bantlar ve size teslim eder. Elinizde
sadece sınavda kullanacağınız kâğıt kalır.
Sınav öncesinde dikkatimi çeken iki noktadan biri tuvaletler
de ‘hela’ yazıyor olmasıydı. Diğeri ise iddaa oynayan uzmanlardan birinin
‘.mına soktuğumun takımı’ diye arkadaşına dert yanmasıydı. Yakışmadı uzmanım.
Helayla ilgili şunu söyleyebilirim, abi kadının olmadığı bir yer olduğunu işte
buradan anlayabilirsiniz. Tuvalet de neymiş, hela hatta ve hatta ayakyolu
yazılabilir. Genç rütbeliler saygın ve otoriter görünüşlerinin yanı sıra
anlayışlı davranıyorlar. Sıkıntısı olan makul bir dille anlatırsa karşılığını
mutlaka olumlu bir şekilde alır diye düşünüyorum. Tabi tüm bu düşüncelerim
henüz askerlik öncesi olduğu için, askerlik yapıp durumun benim düşündüğüm gibi
olmadığını söyleyenler mutlaka olacaktır. Bakalım artık gidince anlaşılacak bir
durum.
Sınavla ilgili detay verilecek bir durum yok. Türkçe ve
matematik mantık ağırlıklı sorular. Kimilerine göre sınavın bir şeyi etkilediği
yok, kimilerine göre birçok şeyi etkileyen aslında sınav sonucu. Dedim ya
bilinmeyen bir durum, haliyle ben bir fikir yürütürsem, işe yaramayacak bir şey
olsaydı yapılmazdı şeklinde gayet askerliğin doğasına uygun düz bir mantık
yürütürüm. Gitmeden alıştım lan zorluk çekmicem galba eheh.
Yaklaşık üç saat kadar süren bu engel de aşıldıktan sonra
evlere dönülür ve 10 Ağustos günü açıklanacak olan sonuçlar ve askerlik yapacağınız
yer belli olur. Hayırlısı olsun artıkın…