29 Mayıs 2012 Salı

Tan - Biliyormusun


Merhabayın yoldaşlar, yandaşlar, candaşlar. O değil de candaş diye bi arkadaşım vardı hiç de candaş değildi. Hayır anne-baba olarak seviniyosun mutlusun nur topu gibi diyosun bi oğlum diyosun tamam eyvallah ve güzel de bi ismi olsun diyosun. E benim güzel annem güzel babam olmuyo ama. Şimdi ne umutlarla Candaş ismini verdiğin çocuk nasıl nemrut nasıl sevimsiz bi görsen. 

Bu Salı bir erkek şarkıcımızın klibini irdeleyeceğuk. Hep kadınların şarkılarını irdeliyosunuz biraz da erkekleri irdeleyin gibisinden çok eleştiri aldım. Şaka lan ne eleştirisi, ben yazıyorum ben okuyorum hatta bazen yorumları da ben yapıyorum adsız olarak. 

Evet, sevgili Tan, yaz aylarının vazgeçilmezi, genç kızlarımızın düşlediği erkek. Tan. Dur ulan sunumun sonu böyle olmamalı daha uzun olsun Taaaaaaaaan. Şimdi daha iyi sanki.

Klibin başlarında yine bir tartışma, bir kavga hakim. Balkanlardan gelen bir kavga gibi zira dişi kişisinin dudaklarından dökülen kelimeleri çözemedim. Yabancı olmalı. Hiç de araştıramam kimmiş vs. konumuz da o değil zaten. Tan o kadar soğukkanlı ve profosyonalce hareket ediyor ki, rakibini adeta çıldırtıyor. Top çizgiyi geçerse gol olur. İçimdeki Ömer Üründülü zorla çıkardım oh tamamdır, devam edebilirim. Bişeyi anlayamadım yalnız, Tan ara ara birine bakıyor gibi. 


                                                                                                       
vardır bir bildiği diyor ve kameralarımızı klibimize çevirmeye devam ediyoruz. Dünya tarihine geçecek bir adımla, bağıran, çağıran veya boş konuşan kadını nasıl susturacağını gösteren sanatçımızı kutluyorum, alınmış kaşlarından öpüyorum. Yöntemimiz mi nedir? Tabi ki, hipnoz! 

Yalnız burda da önce kendi hipnoz oluyomuş gibi durmuş ya neyse. 


Hipnoz ettikten sonra denemeye başlıyor canımız tanımız. Hipnoz edilen kişi aynı hareketleri yapmıyor olsa da yiyoruz bu hipnozu. Komik oluyo lan, bak yıllar önce halamın kızı abimi hipnoz etmek istedi. Ev kalabalık, herkes pür dikkat hipnoz anını izlemeye koyuldu. Bir iki dakika sonra abim hipnoz oldu. Tabi ben bunu yer miyim? Yemedim. Tuttum pantolonunu indirdim aşağı. Donuyla baş başa kalan abim hipnozu mu düşünsün pantolonu mu çeksin bilemezken, kahkahalar eşliğinde kızarmış bir suratla odayı terk etti. Ne kadar kötüyüm dimi? Değilim ulan asıl onlar kötü, bizi kandırıyolardı, oyunlarını bozdum. 

Neyse benim anılara girersek çıkamayız canlar ciğerler, klibe devam edelim. Tanımız hipnotize ettiği hatunu sandalyeye oturtur ve başlar şarkısını söylemeye. Biliyor musun kötü karakterler var ... 


Ulan bu nasıl bi oturmadır arkadaş. Kızım kapa o bacaklarını biliyorsun kötü karakterler var. Bundan sonra ben de böyle yapıcam, çok mu konuşuyo, getir abi köstekli saati, otur kız sen de şuraya, aç bacaklarını heeh kal öyle tamam rahatla biraz hava al ooh mis, kendine gel şimdi, evet evveet ... kestik! 

İşte hayalini kurduğum hizmetçi. Böyle hizmetçi mi olur ulan!? Son günlerde Tan'ı tanıyamıyorum açıkçası ve samimi bulmuyorum. 

Klip ilerledikçe Tan'ın gerçek niyetinin ne olduğunu kestirmek daha da güçleşiyor. Şimdi hipnotize ettiğin kadına şarkını söyleyip isyan etmeyecek miydin? Evet. Sözler öyle diyor çünkü. E sonra ne oldu? Hizmetçiyi de hipnotize etti. Hem de ayak üstü lan. Sonra başladılar dans etmeye ve işler ilerledi. Derken; 

aşkın sonuna geliyor tanımız. Sonu bu işte.

 Naferin deliganlı nesaslı biriymişsin. Kartal Tibet'i özledim lan bak o değil de aklıma geldi şu nedir ya kjasdaşlk? Biz bu filmlerle büyüdük ulan, nerde öyle hizmetçi falan en fazla bi tane zenci dadı olurdu. O'nun da göbeğini görebilmen için memelerini kaldırman gerekirdi. Ama saflık vardı  o filmlerde. Baksana en kötü adam bile takım elbiseli tıraşlı. 


Neyse biz devam edelim. Yatağa sırt üstü atlarsın ya, hani kıçına girer kopan tellerden biri. Sonra annen görmesin diye haftalarca yatağını falan sen toplarsın yorganla kapatmaya çalışırsın. Kıçını değil tabi yatağı. Tan için öyle bi durum tabiki söz konusu değil. Yatağa atlıyor tanımız, bırak kopan teli gökten kadın geliyo lan. Zenginlik böyle bişey işte kardeşim, senin hayallerinde bile göremeyeceğin bi sahne al bari izle de bi yerin şişmesin. Gerçi bi yerin şişecek orası kesin. 


Bu sahneden sonra pek dişe dokunur bişey yok dostlar. Dans ediyor sanatçı kişimiz. Zaten şu şarkı sözlerindeki isyanla edilen dansın uyumsuzluğunu anlatmaya kalksan ömür yetmez.

Klibin başında isyan eden kadın vardı ya hani hipnotize ettik, hizmetçiyle kırıştırdık falan, sonra o kadın bacaklarını açtı hani rahatladı. Sonra Tan dans etti yatağa atladı, eee? İşte sonunda görüyoruz ki meğer hepsi bir rüyaymış. Meğer kadın hipnotize edip Tan'ın ağzından laf almış. Yok lan şaka yok öyle bişey bi ara çok Ezel izlemiştim etkisinden kurtulamadım. Klibin sonunda dişi kişimiz saati ele geçirmiş aynı muameleyi şimdi Tan'a yapacak. Rol değiştirdiler sadece bilinen bi olay bu. Son dönemin en gözde fantazilerinden.


Bir şarkımızın daha sonuna geldik portakal çiçeklerim. Gün geldi ağladık, gün geldi güldük. Yağmurlu günlerde şemsiyesiz yürüdük. Hüzünlendim lan harbiden, o zaman hepinize gelsin 'gül ağacı değilem her gelene eğilem' tamam lan vurmayın bitiriyorum. 

Biliyor musun kötü traktörler var
Biliyor musun seni kötü sularlar
Biliyor musun herkes ben gibi ekmez
Biliyor musun maraba mutlu biçmez ;) 

Hiç yorum yok: