11 Haziran 2012 Pazartesi

Hepimiz Uzaylıyız



Merhaba ışıksızlar. Işığınız bol olsun diyerek yazıma başlıyorum.

Henüz ilkokuldayken sınıfımızın panosunda bulunan çağ şeridine bakıp ‘öğretmenim yakın çağdan sonraki çağ ne olacak?’ diye sormuş ve ‘uzay çağı evladım’ yanıtını almıştım. Sonra bir an aklıma turist Ömer Uzayda filmi gelmişti ve korkmuştum. Uzaylıların bizi kaçırabileceğini falan düşünüyordum. Çocuktum, izlediğim bir filmden işte böyle olumsuz etkilenmiştim. Aslında olumlu gözüküyor dimi? Sonuç itibariyle ‘uzaylı vardır ve dünyamızı onlardan korumalıyız’ düşüncesiyle birlikte temkinli olmayı öğretiyorlardı çocuklara. Ne ile? Medya ile. O zamanlar sinema filmleri daha revaçtaydı, şimdiki gibi internet olmadığından dolayı, internet gazetelerinde hemen hemen her gün veya en az haftada bir kez ‘bilmem nerede ufo görüldü’ başlıklı haberler yoktu. Buna rağmen beni ve yaşıtlarımı etkilemeyi başarmışlardı. Bilemediğimiz birçok kişiyi de tabii.

Baştan söyleyeyim, uzaylı falan yok kardeşim. Öyle bir zamanı yaşıyoruz ki, uzay çağı falan değil bildiğin kıyamet çağı sanki. Her yerde ayrı bir grup var, kendince açıklamalar yapıp inandırmaya ya da inkar ettirmeye çalışıyorlar. İnandırmak isteyenler hiçbir delile dayanmadan üstelik deliller uydurarak bu konuyu ele alıyorlar. İnkar etmek isteyenler ise hiçbir delile dayanmadan inkar ediyorlar. Bir de kafası karışmış arada kalmış bir grup var. Bunlar ne inkar ediyorlar, ne kabul ediyorlar. En tehlikeli grup aslında bu son saydığım. Çünkü inandırmak isteyenlerin yalanlarına ve uydurmalarına tabi olabilir, yanlışa düşebilirler.

Bir tane hadis var, bu konuyla ilgili araştırma yaparken rastladım. Bilenleriniz hemen hadisin kimden rivayet edildiğine bakacaklar ve ne bulacaklar? Hiçbir şey!  http://www.forumalev.net/uzay/271778-hz-muhammed-s-a-v-efendimizin-isaret-ettigi-uzaylilar-mi.html  Okudunuz ve sonunda ne gördünüz? Yahudi alimleri Tevrat’ta bu bilgiye işaret eden bir ayetin olduğunu söylemişler ve peygamberimize doğru söyledin demişler. Bir taşın altından daha Yahudi çıktı gördün mü? Düşmanlık beslemiyorum elbette. Ama bunlar kadar tehlikeli bir kavim daha var mıdır orası da apayrı bir konu. Madem doğru söyledin diyorsun da neden tabi olmuyorsun? Yok, o işine gelmez dimi? Neyse devam edelim.
Kuran’da geçen bir iki ayeti ‘uzayda hayat var efendim, uzaylılar var işte kanıtı’ diye yorumlayanlar var. Allah alemlerin Rabbidir. Evet, doğrudur ama sen bu 'alemler' sözünden uzaylı olduğunu sonucunu mu çıkardın? Sadece dünya yok bu alemde, güneşi var, ayı var, venüsü var, yıldızı var, atmosferi var, stratosferi var, var anam var. Ama bir başka canlı yok kardeşim. Varsa da sen bunu gözünle göremezsin. Cinleri göremediğin gibi bu tip varlıkları (varlarsa eğer) görmeye gücün yetmez. Gökyüzünde bir cisim görüyorsun buna tanımlanamayan cisim diyorsun. Şimdi sen bunu tanımlayamadın diye bu uzaylı mı oluyo kardeşim delirtmeyin insanı. Teknoloji ölen şarkıcıların hologramını yapıp konser verdirtecek kadar gelişmişken bakınız;  http://www.youtube.com/watch?v=TGbrFmPBV0Y sen gökyüzünde gördüğün ışığı uzay mekiği la bu diye mi yorumlayacaksın? Sakın! Sakın böyle bir yanlışa düşme kardeşim. Aman derim. Uzayda hayatın varlığını ispatlamaya çalışanların üstün teknolojiyle gökyüzünde ışıklı bir cisim uçurması kadar kolay bir şey yok. Zaten nedense hep gökyüzündeler diye alay edenlere yıllar önce bakınız;

bu şekilde yanıt verdiler. Yakaladıkları uzaylıyı otopsi ederkene. Al videosunu da izle http://www.youtube.com/watch?v=SlHLlkpr0-Y

Bunlarla alay eden yazılar kaleme alındı, filmler çekildi. Ne var ki, inanların sayısı gün geçtikçe artıyor. Ve ne var ki, 'ya aslında olabilir de bilmiyoruz yani' diyenlerin sayısı da artıyor. Çünkü kafaları karışmış bir durumda. Uydurma hadisler, yalan beyan veren din adamları vs. açıklamalar bu 'arada' kalan grubu olumsuz etkilemekte. Bu grupta bulunanlara sesleniyorum. Zaten uzaylıların varlığına inanların başka amaçları var. Onlarla kalkıp, uzaylı yok kardeşim bak seni aldatmışlar tartışmasına girmem. Zaten adamın amacı seni bu yalana inandırmak. Seni çıkarları uğruna kullanmak. Beyaz yaka olarak çalışanlara bir bak şöyle, yogalar, ışık kardeşliği, reenkarnasyon seminerleri vs. ne kadar saçma sapan uydurulmuş ve adına bilimsel denilmiş kirli bilgiler varsa bunları paylaşıyorlar. Gizli bir örgüt falan değiller. Bu konulara biraz meraklı bir arkadaşın seni önce bir toplantılarına götürüyor. Sonra konularında uzman beyin yıkayıcıları yavaş yavaş başlıyorlar seni işlemeye. Sende zaten sağlam temeller üzerine oturmuş bir inanç yoksa, hop bir anda onların sadık bir üyesi haline geliyorsun. Ve başlıyorsun propagandalarını yapmaya. Yok, ne imiş benim bir arkadaşımın hocası 40 gün hayvansal ürün yememiş ve bir gün dolabında cin görmüş. Bakınız; http://www.rehberim.net/forum/islam-ve-insan-216/812798-insanlar-cinleri-gorebilir-mi.html şimdi bunun gibi bir sürü bilgi kirliliği arasından doğru ve gerçek bilgiye ulaşmak zor. Hele ki günümüz dünyasında.

Bir de bunların ASHTAR SHERAN’ları var.  evrendeki çeşitli yıldız sistemlerinden gelen uzaylı grupların meydana getirdiği Galaktik Federasyona bağlı Uzay Donanmasının komutanı.  Güzel çocuk lan. Bak aynı insan gibi. Göğsünde de siyon yıldızı var komutanın. İsrail komutanı sanki pezevenk.

Bir de bu komutan bazen insanlarla iletişime geçiyor. Röportajları falan var. http://www.gnoxis.com/ashtar-sheran-den-mesajlar-27289.html dikkatlice okumanızı istediğim bir bölüm var İNSAN OLMAK başlığı altında verilmiş;

''Yöneticiler konuşuyor, halklar susuyor. Dünyada anlayamadığımız bir kayıtsızlık ve umursamazlık hüküm sürmekte, kitlelerin dikkati olumsuz şeylere çekilmekte, bu amaçla çeşitli sektörler geliştirilmektedir. Bu arada kulis arkasında çevrilen işler, döndürülen dolaplar halklardan gizli tutulmaktadır. Oynanan namussuzca bir oyundur. Tüm dünyada kokuşmanın getirdiği pis bir esinti hüküm sürmektedir. Her siyasi akım mutluluk formülünün kendinde olduğuna beşeriyeti inandırmak istiyor, bunlar yönetici sınıfların yerlerini korumalarını sağlayan yöntemlerdir. “Kendini bilmek” kimseyi ilgilendirmiyor, olumluya, iyiliğe ve insanlaşmaya doğru en ufak bir çaba harcanmıyor. Siz insan tabirinden ne anlarsınız ki? İnsan evrenin en zeki varlığıdır, siz sadece beşersiniz!
Binlerce ışık yılı uzaklıktaki uygarlıklar size yardım için Tanrısal mesajlar getiriyor, astronot ve misyonerler yolluyor, ama filozoflarınız getirdiğimiz yasaların zamane öğretmenleri tarafından icat edildiğini ileri sürüyorlar. İşte sizin teşekkür tarzınız bu! Oysa On Emir yüksek bir uygarlığa erişmiş gezegenlerdeki dinlerden gelmiştir, bu emirleri bir uzay gemisiyle getiren bizlerdik. Dünya tehlikededir ve tehlike giderek büyümektedir. İster kabul edin, ister etmeyin bizler İlahi Hiyerarşilerin elçileriyiz! Şimdi sorularınızı cevaplayabilirim.''

Ben de diyorum ne zaman gelecek bu Yahudi propagandası. Ben uzaylıyım ve bir komutanım. Göğsümde siyon yıldızı dilimde On Emir! Ulan aklı başında olanın çok affedin ama götüyle güleceği şeyler bu paylaşılanlar ama ne var ki, bunlara inananların sayısı hiç de az değil! Paylaştığım son linkteki yorumları ve ufoloji başlığı altındaki takipçilere ve yazıların izlenme sayılarına bakarsanız anlayacaksınız. Ve sadece bir forum sitesi bu. Sadece bir tane...

Bir de bunların Ekin Çemberleri diye adlandırdığı bir hikâyeleri daha var. Hani belli aralıklarla bilmem nerede bir gecede beliren şekiller başlığıyla sunulan haberler var ya ha evet onlar işte. Yıllar yıllar önce bilmediğimiz hatta duymadığımız illuminati kartları var ya işte orada göstermişler bunu. http://www.youtube.com/watch?v=iKDHZI0jvPk ahanda resmi de burda.

Zaten bu kart hikayesine de pek inanmamıştım ya neyse. Şimdi bu ekin çemberleri bir gecede oluşuyormuş. Tarlalarda, nadiren de olsa ağaçlarda ve karlı zeminde oluşabiliyormuş. Hatta ve hatta söylentilere göre geçmişi taaa 1670’e dayanıyormuş. İnsan eliyle bu çizimlerin yapılması imkânsızmış. Kesinlikle uzaylılar yapıyormuş bunları.

Bu uzaylılar manyak abi. Valla bak, sağlıklı yaratıklar değil. Kardeşim senin ne işin var bizim tarlada, tamam hadi geldin, niye çiziyosun tarlamı? Ekinleri çal, ye, talan et anlarım da bu nasıl bi medeniyet ulan, tarlama gizlice gelip şekil çiziyosun. Düşünsene hırsız evine giriyor. Duvarda asılı duran bilmem kaç bin dolarlık tablo; hırsızımız bir elinde fenerle tabloya bakarken diğer eli çenesini ovuşturmaktadır. Ve çuvalından çıkardığı tual ve fırçasıyla başlar tabloyu değiştirmeye. Sonra işi bitince basar gider. Ertesi sabah ev sahibi uyanır ve! Aman Tanrım evimizi uzaylılar istila etmiş kalk Nurten kalk hemen gazeteleri arayalım ve haberi satalım. Bak ciddi söylüyorum giricem bu işe. Tarla alıcam önce, sonra bi piç mimar arkadaşım var zaten. Çizdiricem tarlamı sonra sat haberi yerli yabancı basına, oh mis gelsin paralar. Bak bu olay biraz duyulsun Anadolu’da dediğim gibi yapılmazsa gelin suratıma sıçın.

Yazarken kendini doğrulayan da bir ben varım herhalde. Burdan http://www.haber7.com/haber/20051108/Bilimi-caresiz-birakan-cemberler.php  isteyen haberin tamamını okusun isteyen sadece '…Ve Sır Perdesini Aralayan İtiraf' bölümünden itibaren başlasın. Yazdıklarımın kanıtı olan bilgileri vermiş haberi yapan kişi. 

Bu konuyla ilgili yazmadan önce de soruyordum kendime yahu yok diyorum, varlığına kesinlikle inanmıyorum, karşıma çıksa ‘hey dünyalı korkma biz dostuz’ dese siktir ulan derim elimde taş varsa atarım belimde kemer varsa vururum sırtına (çöpçüye selam ehehe) Neden mi yok derim? Kardeşim yıllardır uzay araçları uzayda araştırma üzerine araştırma yapmıyor mu? Yapıyor. Milyonlarca görüntü kayıtları yok mu? Var. Bu ipne uzaylıların mekanı ‘uzay’ değil mi? Evet, uzay. E be gerizekalı o zaman bunları neden uzayda hiç göremedik de hep dünyada görüyoruz? Biz mi uzaylıyız lan yoksa, kafam iyice karıştı derken bir de ne göreyim, Amerikalı astronot Dr. Richard Richards (Türk olduğunu düşünüyorum Kazım Kazım’ların akrabası olabilir) http://www.hurriyet.com.tr/gundem/17633199.asp ahanda burda der ki; ‘33 gün uzayda kaldım uzaylı falan görmedim.’

Bak kardeşim, bu heriflerin hepsi güzel şeyler söylüyor. Sevgi, kardeşlik, insanlığın aydınlanması, bıdı bıdı. Bunların hepsi kulağa hoş geliyor dimi? Evet. Sen hiç birinden duydun mu, oraya gelicez ananızı … diye? Duymadın. Duymazsın da zaten. Çünkü seni ancak ve ancak böyle tatlı dille, maskelerin altında saklı yüzlerle kandırabilirler. He neyi kandıracaklar sen eğer salaksan ve önüne konulan her tabağı yiyorsan. Sen zaten kendini, karakterini tamamlayamamış bir yavşaksın. Senin kandırılmana gerek bile yok. Ama benim en büyük korkum gerçek anlamda sağlam karakterli insanların bu gibi sapkın yolların arayışına girmesi. İşin en acı olanı ise zaten böyle bir yolun varlığı. Benim düşünceme göre canlar, İslam tam anlamıyla, bütün hükümleriyle uygulanırsa dünya feraha kavuşur. Nasıl mı? Bak bir küçük örnek sadece. Ben bir bilim adamı veya âlim değilim. Bildiklerimi ve düşüncelerimi paylaşıyorum sadece. Katılırsın veya katılmazsın saygı duyarım. Ama kardeşim lütfen bir iki dakika dürüstçe düşün.

Yahu asırlar öncesinde krallıklar, imparatorluklar yok muydu? Vardı. Hani şu normal, sadece bir vatandaş kavramının olmadığı. En alt tabakanın ‘köle’ statüsünde olduğu. Hemen hemen hiçbir hakka hukuka sahip olmadığı bir düzen yok muydu? Vardı. Ve bu düzen ne ile yıkıldı? İnsan hakları, adalet, demokrasi, özgürlük vb. insan eliyle ortaya çıkarılmış bir sistemler bütünüyle. Bu sistemler işe yaradı mı kardeşim? Kapitalizm, sosyalizm, komünizm, liberalizm vb. ne kadar …izm varsa kullanıldı ve işe yaradı mı? Hayır. Peki bir şey değişti mi? Yine hayır. Yine halk, yine en alt tabaka ‘köle’ statüsünde kalmaya devam etti. Yine zenginler güçlenmeye yine zulmetmeye devam etti. Ama bir değişiklik vardı sadece, insanlara aslında onların seçme hakları vb. bir sürü hakları olduğu inancı aşılandı. Bir iki ülkede bir iki sade vatandaş mahkeme kazandı diye sen ‘bu sistem işte en doğrusudur, bak nasıl da adil bir sistem’ der isen, senin de kafana sıçarım.

Şimdi ben bu insanların elleriyle ortaya çıkardıkları sistemlerle birlikte dünyanın sonuna gidiyorum. Nesiller tüketiyorum, doğayı tüketiyorum. Son asırda özellikle en hızlı bir şekilde yok ediyorum. Kendi ellerimle yapıyorum bunu. Şimdi desem ki ben bu dünyayı İslami kurallara göre yöneticem. Desem ki, Kuran hükümleriyle, hakla, adaletle yöneticem. Bana derler ki, sen gelirsen dünyanın sonu gelmeyecek mi? Ben de derim ki, gelecek kardeşim gelecek. Ama benim uyduğum hükümlerle yönetilirsen, zengin malının zekatını verecek, israf etmeyecek, adalet bütün kesimlere eşit ölçüde uygulanacak vs. ama sen diyeceksin ki, sen gelirsen ben ne sakalımı kesebilirim, ne bıyık bırakabilirim, ne etek giyebilirim, ne sevişebilirim, ne alkol alabilirim, ne de kötülük yapabilirim. Yok yok sen iyi bir sistem değilsin git, defol buradan. Biz şeytanlarımızla mutluyuz. Bundan dolayı da senin inancını yalanlamak için kıçımızı yırtıyoruz, milyar dolarlar harcıyoruz da uzayda hayat arıyoruz. Senin sözlerini kullandığımız ama kendi bildiğimizi okuduğumuz zalim bir sistem geliştiriyoruz. O yüzden bizden uzak dur. Biz bilim insanlarıyız, mantığa dayalı hareket ediyoruz. Bu yüzden her gün yüz binlerce çocuk ölüyor açlıktan, nükleer sızıntılardan, ortaya çıkardığımız 'sırf ilaç satmak için' yaydığımız virüslerden, terörist ataklara maruz kaldığımızdan dolayı -sırf nükleer silahlar üretilmesin- diye giriyoruz ülkelere, öldürüyoruz masum insanları. Ve üzülmüyoruz onlar için, biz dünyamızı kurtarmanın peşindeyiz. ‘’Onlara: «Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın!» denildiği zaman: «Biz ancak düzelticileriz» derler.’’ (Bakara Suresi 11. Ayet)

Bunun gibi birçok delille onların karşısına dikilsen de işe yaramaz. En basitinden, herhangi bir ‘şeye’ inanmış bir yakınının düşüncelerini bile değiştiremezsin. Sen anlatırsın o dinler, o anlatır sen dinlersin. Sen kendi doğrularını söylersin o kendi doğrularını ve ta ki ölüm gelip çatıncaya dek anlaşamazsınız ve bu yüzdendir ki; ‘’Şüphe yok ki, Allah, onların aralarında ihtilaf edip durdukları şeyle hükmünü verecektir. Herhalde yalancı ve nankör olan kimseyi Allah doğru yola çıkarmaz.’’ (Zumer Suresi 3. Ayet)

Sonuç olarak canlar, elbette ki uyanık olun ve elbette ki önce kendinizi düzeltin, dosdoğru olun ve sonrası zaten gelecektir. Tüm bu olumsuzluklar, türlü komplo teorileri, ürkütücü masonik ritüelleri, spiritüalist yaklaşımlar, tek dünya devleti adımları vs. ne varsa insan eliyle ortaya çıkarılan, bunların hiç biri sizi ürkütmesin, sadece ve sadece Allah’a sığınmış bir kalpten daha güçlü ne olabilir ki?

‘’ Ve o halde sen Allah'a güven. Çünkü sen, apaçık hakikatin üzerindesin.’’ (Neml Suresi 79. Ayet)

Selametle canlar. dur bak bitirirken aklıma geldi. Ulan bu kadar uzaylı karşıtı yazı yazıyoruz ya, bunlar yarın öbür gün Taksim'de toplanıp protesto yürüyüşü falan da yaparlar. Hatta ele geçirdikleri dünyalı vatandaşları da 'Hepimiz Uzaylıyız' diye pankart açarlar. Olur mu olur olum Türkiye burası, haydi eyvallah ışıksızlar muccoh.

Hiç yorum yok: